"Beyt'e gidebilme gücüne sahip olan herkesin,o beyt'e haccetmesi ,insanlar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır."(Al-i imran97)

"Onların mallarından kendilerini temizliyeceğin,yücelteceğin bir sadaka al"(tevbe103)

"Ey iman edenler,sizden öncekilere yazıldığı,gibi korunmanız için sizin üzerinizede oruç yazıldı."(bakara 183)

"Şüphesiz namaz,mü'minlere belli vakitlerde farz kılınmıştır."(nisa 103)

"Biz herşiyi bir kadere göre yarattık."(kamer 49)
"Allah herşey için bir ölçü(bir sınır koymuştur."(talak 3)

"De ki :Yeryüzünde gezin ,Allahın yaratmaya nasıl başladığını bir görün.İşte Allah Ahiret hayatınıda yaratacaktır.Şüphesiz Allah herşeye kadirdir."(Ankebut 20)

Allahu teala "O,eşsiz bir kitabtır.Ne önünden ne arkasından ona boşa çıkaracak bir söz gelmez."(Fussilet41-42) diye buyurmuşlardır.

Allahu teala şöyle buyuruyor:"Meleklerin bilinen bin makamı vardır,saf saf dururlar.Allah'ı tesbih ederler"
(saffat164,165,166)

Allahu teala söyle buyurur:"Rasul'e düşen apaçık bir tebliğdir."(nur 54.)(ankebut 18)(maide 99)(rad 40)

İstiaze Euzubillahimineşşeydanirraciym’in kısaltma adıdır.
“Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım “demektir.Ve Kur’ani bir emirdir.
Bu emir kuranda;
NAHL suresinde (16/98)de kuran okuyana yapacağı ilk hazırlık olarak kovulmuş şeytanın şerrinden Allaha sığın diye dogrudan emredilmekte.
ARAF suresinde (200) de” Eğer şeytan sana vesvese verirse gönlüne üfürüp zihnini bulandırmaya kalkarsa Allah’a sığın,onun vereceği hertürlü bulanıklık ve zihnine getireceği her türlü gölgeden Allah’a sığın “buyrulmaktadır.
Kur’an okurken Allaha sığınmanın doğru anlama ile direkt ilişkisi vardır.
Şeytan insanı diri bir bilince,uyanık bir gönüle sahip kılacak herhangi bir eylemin olumlu sonuçlarını sıfırlamak için çaba sarfeder.
İnsanı böyle şuurlu,bilinçli kılacak bilgi , tefekkür , iman ve bunlarla bütünleşmiş eylemleri kur’an bünyesinde taşıdığı için şeytanın kur’an okuyana musallat olması çok doğaldır.Çünkü Allah vahyini kendisine akıl nimetini ihsan ettiği varlıklar olarak bilinçli,şuurlu,yürekli diri insanlar olarak dinleyip ,okuyup,algılamasını istemektedir.
Bu anlamda euzubillahimineşşsytanirracim diyen insan Allaha tamamen teslimiyetle,hertürlü yasak duygu ve düşünceye kalp ve aklını kapatmş ve vahyin dirilten soluğuna hazır ve teslim olmuş demektir.
Yasin suresinde geçen ”in hüve illa zikrun ve kuranım mübin li yünzira men kane hayyen
O bir hatırlatmadır ,insana özünü ,yaratılısını,dogasını hatırlatmadır ve kerim bir kurandır. diyor ve
oli yünzira men kane hayye.. diri olan insanları uyarmak için diye devam ediyor.Allah vahyinin karşısında ölü ruhlar istemiyor.
İşte şeytanın şerri kur’an okuyanla özünde iyilik barındıran her işi amacından saptırmaya yöneliktir.
Şeytan ancak içgüdü ve tutkularına esir olan insana söz geçirebilir.
Nahl 98 de fiili bir emir şekilinde yapılması istenen sıgınma emri sadece dil ile söylemek değil gönülden özden bilinçli bir sığınmayı ifade eder.Sığınma sadece dilde kalan bir sığınma olmamalıdır.
Müminün 97. ayette yine emir şeklinde kur’an okuyanla sınırlı olmaksızın gelir.
“Ve deki,Rabbim,şeytanların fitleme ve dürtüklemelerinden sana sığınırım.”
Bu ayette şerinden sığınılan şeytan görünmeyen cin şeytanlarının yanısıra görünen insan şeytanlarınıda kapsar.İnsan şeytanlarıda insanın algısını köreltip idraki rotasından saptırabilir.Aklını çelip bilincini dumura uğatabilir.Bu şeytanlara insanın öteki kişiliği olan nefsi ,bilinçaltı güdüleri,ayartıcı duygularıda dahıldır.Yani insanı yanlışa sürükliyecek ,istikametten ayıracak her türlü şer odakları bu ayetteki sığınma kapsamına dahildir.
Tam burada… İSTİAZE yi anlatırken şeytandan korkuluyormuş izlenimi çıkarılması doğru değildir.Zira ALLAH’ın has kulları üzerinde şeytanın hiçbir gücünün ve otoritesinin olmadıgnı Kur’an beyan ediyor.Eğer şeytan ve şeytansılar biri üzerinde biri üzerinde otorite kurmuşlarsa bu şeytanın gücüne değil otorite kurdukları insanın ALLAH’ın verdiği iradeyi şeytana transfer edip onu güçlendirdiğine delalettir.
ALLAH EN DOĞRUSUNU BİLİR.